Sigorta ettirenin maddi bakımdan ve tecrübe bakımından zayıf olduğu sigorta sözleşmelerinden çok sayıda hukuki uyuşmazlıklar ortaya çıkmaktadır. Yargılama süreci göz önüne alındığında, miktar bakımından küçük olan uyuşmazlıkların gerek maliyeti gerek yargılamanın uzun sürmesi sebebiyle yargıya taşınmadığı gözlemlenmektedir. Bu durumda zaten sigorta şirketi karşısında zayıf konumda bulunan sigorta ettirenin hakkını aramasının zorlaşması, sigorta sözleşmesinin tarafları arasındaki dengeyi daha da bozmaktadır. Bu sebeple sigortacılık alanında da uyuşmazlıkların daha kolay çözebilmesi için alternatif çözüm yollarının geliştirilmesi istenmiş ve ülkemizde sigortacılık alanında tahkim uygulamasına geçilmesi 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 30’uncu maddesinde “sigortacılıkta tahkim müessesesi” düzenlemesiyle olmuştur.

        Tahkim, mahkemeler dışında uyuşmazlıkların çözümü için geliştirilen alternatif bir yöntemdir ve taraflar arasında özel hukuk ilişkilerinden dolayı doğmuş veya ileride doğabilecek olan belli hukuki uyuşmazlıkların mahkemeler dışında, uyuşmazlığın taraflarınca seçilen bağımsız ve tarafsız hakemler tarafından çözümlenerek karara bağlanması işlemine verilen isimdir. Sigorta hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümü için öngörülen tahkim uygulamasının merkezinde ‘Sigorta Tahkim Komisyonu’ yer almakta ve komisyon bünyesinde çalışan sigortacılık alanında uzman ve gerektiği takdirde komisyon tarafından seçilmiş hakemler sayesinde sigorta ettirene ve sigortalıya adil ve hızlı bir çözüm sunulmaktadır.

    Sigorta Tahkim Komisyonuna üye olmak istediğini bildiren sigorta şirketi, kendisiyle ilgili ortaya çıkabilecek uyuşmazlıklarda, tahkim usulünü önceden kabul etmiş olmaktadır. Bu durumda söz konusu sigorta şirketi ile uyuşmazlık yaşayan sigorta ettiren istediği takdirde tahkim usulüne başvurabilecektir. Yani komisyona üye olan sigorta şirketinin sonradan ortaya çıkan uyuşmazlıkta tahkim usulüne itiraz etmesi mümkün olmamakla birlikte; uyuşmazlığın diğer tarafının sigorta tahkimi yerine mahkemelere başvurması imkânı muhafaza edilmiştir.

      Sigortacılık alanında meydana gelen uyuşmazlıkların tahkim yoluna götürülebilmesi için özel sigortalardan doğan uyuşmazlık olmalıdır. Sigorta tahkimine başvuracak kişilerin nitelikleri bakımından ayrı bir sınırlama söz konusu değildir. Dolayısıyla başvuru sahibinin gerçek ya da tüzel kişi olması, tacir ya da tüketici olması arasında bir fark bulunmamaktadır.

       Yargılama süresinin kısa olması, maliyetinin düşük olması ve yargılama sürecinin uzmanlar tarafından yürütülmesi tahkimin faydaları arasında sayılabilir. Hakem kararları kural olarak temyizi kabil kararlar olmakla birlikte, sigorta tahkiminde, hakem kararlarının 40.000TL’yi aşmayan kısmının temyiz edilemeyeceği hükme bağlanmıştır.