İŞ KAZASINA UĞRAMIŞ BİR İŞÇİ VE ONUN İŞVERENİ HUKUKEN NASIL DAVRANMALIDIR?
İŞ KAZASINA UĞRAMIŞ OLAN BİR İŞÇİ VE ONUN İŞVERENİ HUKUKEN NASIL DAVRANMALIDIR ?
Öncelikle İş Kazası Nedir Buna Bakalım
Kanundaki Tanımında;
5510 Sayılı SSGSK 13. Maddesinde İş Kazasının tanımı
“ Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olaydır.
BU TANIMA GİREN BİR OLAYIN OLMASI HALİNDE; yani iş kazasının gerçekleşme anından itibaren kazalı işçi ve işvereninin belirli bir süre içinde yapmaları gereken işlemler olacaktır. Kanunlarımızda, işverene ve işçiye süre sınırlaması getirilmiş ve belirli süre içerisinde bu işlemlerin yapılmaması halinde cezai müeyyideler uygulanacağı bildirilmiştir.
BUNA GÖRE;
İş kazasının meydana gelmesi halinde işçi ve işveren açısından bazı yükümlülükler doğacaktır. İşverenin iş kazasının gerçekleşmesiyle birlikte doğan yükümlülükleri şu şekildedir :
Özellikle İşverenler;
- İşyerlerinde meydana gelen iş kazasını/meslek hastalığını en geç 2 (iki) iş günü içinde ilgili bölge müdürlüğüne yazılı olarak bildirmek zorundadır.
- İş kazası, bağlı olunan kolluk kuvvetlerine derhal bildirilmelidir.
- İş kazası, SGK’ya kazadan sonraki üç iş günü içerisinde haber verilmelidir.
HUKUKİ SÜREÇ;
Bir iş kazası olduğunda kanun gereği işveren tarafından SGK’ ya bildirilen bu olay hakkında SGK kendi iç bünyesinde tahkikatını yapmakta ve öncelikle İş Kazası Geçiren İşçinin İş Gücü Kaybı Oranını Belirlemektedir.
Şayet İş Kazası Bildirimini işveren yapmamış ise; iş kazası geçiren işçi, SGK’ya başvurusunu kendisi yapabilmekte veya avukata verdiği vekaletname ile avukatı yapabilmekte ve iş kazası olayının tespiti ile Kurumun İş Kazaları Servisinde bu olayın iş kazası olduğunun tescilinin sağlanmasıyla kanuni yardımlardan faydalanmak istediklerini belirtebilmektedir.
Yukarıda belirttiğimiz gibi SGK olayı bir iş kazası olarak nitelendirdiğinde kaza geçirmiş işçiye kanuni yardımları yapabilmesi için öncelikle için iş gücü kaybı oranını belirlemesi gerekecektir.
İş gücü kaybı oranı ; meslekte kazanma gücü kaybı oranı olarak da bilinir ve yüzdelik dilimler( örn: %23,6 %12,4 gibi) üzerinden rapor halinde sigortalıya bildirilir. Bu oran kanun gereği belli bir oranın üzerinde ise iş kazasından doğan sürekli iş göremezlik geliri işçiye bağlanır.
Biz Hukuk Ofisimizde iş kazası başvurusundan sonra belirlenecek bu oran ortaya çıkıp kesinleşmeden işveren aleyhinde maddi ve manevi tazminat istemli herhangi bir tazminat davası açılmasından yana olmayız. Tazminat miktarının belirlenmesinde esaslı unsurlardan birisi iş gücü kaybı oranıdır.
İş Kazasına Uğrayan İşçinin Hakları Nelerdir ?
İş kazası geçiren işçi, bu kaza neticesinde uzuv kayıplarına uuğrayıp iş gücünü tamamen veya kısmen kaybetmiş olabilir, ya da kaybetmeden belirli bir süre tedavi altında tutulup geçici olarak iş gücü kaybına uğrayabilir veya ölmüş de olabilir. İşçi hayatta ise kendisinin, hayatını yitirmişse hak sahibi dediğimiz yakınlarının uğradığı zararlarının ve hak kayıplarının giderilmesi bakımından kanun bazı imkanları sağlamaktadır.
O haklar şunlardır :
- Geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi,
- Sürekli iş göremezlik ödeneği verilmesi
- Tedavi Giderlerinin Karşılanması,
- Ölen sigortalının hak sahiplerine iş kazası geliri bağlanması,
- Ölen sigortalının hak sahiplerine cenaze ödeneği verilmesi,
- Gelir bağlanmış olan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi.
- Kusurlu olduğu tespit edilen veya kusurlu olduğu düşünülen işveren aleyhinde maddi ve manevi tazminat istemiyle dava açılıp, zararın giderilmesinin istenebilmesi
İşverene Karşı Dava Açmanın Şartları;
İş kazası geçiren işçi işgücü kaybı oranı doğrultusunda veya vefat etmiş ise hak sahipleri destekten yoksun kaldıkları oranda maddi ve manevi tazminat davasını olaydan sorumlu tutulabilecek işveren, işverenin istihdam ettiği kişi veya üçüncü kişi aleyhinde belirli bir süre içinde açabilecektir. Ancak bu iş kazası olayının gerçekleşmesinde işverenin veya çalıştırdığı kişinin veya üçüncü kişinin kusurlu olduğunun tespit edilebilecek halde olması da çok önemlidir.
Açılacak maddi ve manevi tazminat davasının avukatla yürütülmesi kanuni bir zorunluluk olmasa da tazminat tutarlarının belirlenmesinin zor ve teknik bir beceriyi gerektirmesi nedeniyle bu tür davaların avukat ile takip ettirilmesi en doğrusu olacaktır.
İŞVERENİ BEKLEYEN DAVALAR;
- SGK tarafından işçiye veya hak sahiplerine bağlanan gelirin peşin sermaye değerlerinin işverenden istendiği rücu davaları
- İşçi tarafından açılacak maddi manevi tazminat davası
- Ölen işçinin hak sahiplerince açılacak destekten yoksun kalma ve manevi tazminat davaları
- Kazadaki kasıt, kusur durumuna göre Savcılık tahkikatı sonunda açılacak taksirle adam yaralanmasına veya taksirle adam ölmesine sebebiyet verme suçlarından işveren yetkilisi olan gerçek şahıslar adına açılan davalar.
Hemen belirtmeliyiz ki; işverenler çalışma hukukundan kaynaklanan ve iş sağlığı ve güvenliği mevzuatının kendilerine yüklediği yükümlükleri bilip buna uygun hareket ederek gerek kazaları önemli ölçüde engelleyebilme gerekse de engellenemeyen hallerde kendilerine atfedilecek kusuru azaltabilme ve dolayısıyla da kazanın ekonomik sonuçlarını en aza indirebilme imkanına sahipler.
Bunun için de iş hukuku mevzuatına hakim hukukçularla henüz bu olaylarla karşılaşmadan çalışma imkanı bulmalarını, hak ve yükümlerini bilip önlem almalarını tavsiye etmekteyiz.
Saygılarımla
Av. Nazlı Didem MOĞULKOÇ
Yorum Gönder